Mamak İlçesinin Kanayan Yarası Taş Ocakları

0 1.170

Mamak İlçesinin Kanayan Yarası Taş Ocakları

Mamak, Kutludüğün, Kıbrısköy, Zirvekent, Kusunlar, Ortaköy ve Bayındır Mahalleleri sınırları
dahilinde taşocakları ve buna bağlı olarak kırma eleme tesisi, asfalt plent tesisi ve hazır beton gibi entegre tesislerin yoğun olarak faaliyet göstermesi, bu tesislerin hem yerleşim yerlerine yakın olması, hem de birçok tesisin bir arada olması nedeniyle bölge halkı tarafından yıllardır artarak devam eden şikayetlere istinaden; Ankara Valiliği Çevre ve Şehircilik İI Müdürlüğü tarafından 05.02.2018 tarih ve 10 sayılı Valilik Olur’u ile bu tür tesislere ÇED süreci sonunda “ÇED Gereklidir” kararı verilerek Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’na yönlendirilmesi, Bakanlık tarafından yürütülen ÇED süreçlerinde de komisyon
üyesi görüşü olarak Valilikçe olumsuz görüş verilmesi suretiyle projenin ÇED sürecinin olumsuz
sonuçlanmasının sağlanması hedeflenmiş, yine Ankara Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün
koordinasyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kuzey İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü
ile yapılan ortak çalışma sonucunda hem Kutludüğün Mahallesi, hem de Kıbrısköy Mahallesi’nde mobil
hava kalitesi ölçüm istasyonu ile ölçümler yapılarak Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi
Yönetmeliği’nde belirtilen toz (PM10) parametresinin hem Kutludüğün hem de Kıbrısköy izin limit
değerleri aştığı tespit edilmiştir.

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü ile Mamak Belediyesi arasında imzalanan protokol gereğince, Kent İçi
Ulaşım Teknolojileri Erişebilirlik, Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUTEM) tarafından hazırlanan,
“Mamak Belediye Sınırları İçinde Kalan Taş Ocaklarının Mekansal, Çevresel ve Ulaşım Etkileri
Araştırma Projesi (01/2020)” nin Sonuç ve Öneriler kısmı incelendiğinde;

  • Tarım ve hayvancılık faaliyetlerini yürütenlerin %66’sının taş ocağı faaliyetlerinden
    olumsuz etkilendiği, olumsuz etkilendiğini söyleyenlerin de %70’i nin bu işi bırakmayı düşündüğünün tespit edildiği, önceden tarım ve hayvancılıkla uğraşanların da %23’ünün bırakma sebebi olarak taş ocağı faaliyetlerini öne sürdükleri,
  • Çalışma sonuçlarının, Mamak ve yakın çevresindeki taş ocaklarında zaman içinde hem
    alansal yoğunlaşmanın hem de mekânsal büyümenin yaşandığını gösterdiği, hammadde, üretim ve pazar gibi unsurlar alansal yoğunlaşmayı, agrega ihtiyacının artmasına paralel olarak taş ocaklarından daha fazla malzeme temin edilmesinin de mekânsal büyümeyi ortaya çıkardığı, kontrolsüz bir biçimde gerçekleşen bu değişimler ve dönüşümlerin ekolojik, ekonomik ve estetik yönlerden farklı çevre sorunlarına neden olmaya başladığı, mevcut taş ocaklarının yakınına doğru konut alanlarının gelişmesinin de sorunun boyutunu arttırdığı, çalışma alanında tarım ve hayvancılık faaliyetleri de gerçekleştirildiği için oluşan tozun ve gürültünün tarım ve hayvancılığı da olumsuz etkilemesinin beklendiği,
  • Ortaya çıkan bu sorunların çözümü için öncelikle sürdürülebilir bir planlamanın yapılması
    ve aktif olarak faaliyet gösteren taş ocaklarının ayrıntılı incelenmesi, eğer ÇED Raporları içerisinde yoksa toz ve gürültü etkilerine dair çalışma yapılması ve ÇED Olumlu kararı alınan projelerin de izlenmesinin sıkı şekilde yapılması gerektiği,
  • Kontrolsüz patlatmaların, gece saatinde çalışmaların ve hammaddelerin üstü açık
    depolanmasının önlenmesi gerektiği, aksi takdirde yakın gelecekte bu faaliyetlerin Mamak ve yakın çevresindeki 3. Derece Doğal Sit ve Arkeolojik Sit Alanlarında geri dönüşü olmayan kayıplara neden olabileceği,
  • Ankara ilindeki PM10 parametresine bağlı hava kirliliğinin mevcut durumda takibinin
    önem arz ettiği, 2010- 2019 yılları arasında neredeyse tüm istasyonlarda yıllık 35 defadan fazla sınır değer ihlalinin olduğu, aynı zamanda yıllık ortalamalar açısından Mamak-Kayaş istasyonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan raporlara göre yapılan değerlendirmelerde tüm yıllarda yıllık ortalamaların sınır değerlerin üzerinde olduğu ve alanın hava kalitesi açısından durumunun iyi olmadığı,
  • Bölgede taş ocaklarının sayı ve alanlarının 2000’li yıllardan günümüze arttığı gibi konut
    alanlarının da arttığı, geçmişe göre partikül madde kirliliğine maruz kalan kişi sayısında da artış olduğu, alanda tarım ve hayvancılık faaliyetleri de yer aldığı için gerek partikül madde gerekse gürültü kirliliği açısından tüm önlemlerin alınması gerektiği,
  • Mevcut tesislerin izleme ve denetimlerinin sıkı şekilde yapılması ve ilgili mevzuat sınır değerlerini aşan işletmelere bir an önce tedbir aldırılarak, özellikle PM10 değerlerinin sınır değerlerin altına çekilmesinin sağlanması ve kümülatif etkilerde dikkate alınarak gerektiğinde düzenli ölçümler ile kontrol edilmesi gerektiği, Alanda yeni taş ocağı açılmasına izin verilmemesi ve mümkünse işletme süresi dolan tesislere de yeniden çalışma izni verilmemesi gerektiği,

Hususlarının yer aldığı tespit edilmiştir.

Bu itibarla; bölgedeki toplam kirlilik yükünün çevre ve halk sağlığı için uygun olmaması, tarım
ve hayvancılık faaliyetlerinin olumsuz yönde etkilenmesi, çevre sorunlarının yanında bölgedeki tesislerde üretilen malzemelerin taşınması için kullanılan nakliye yollarında can ve mal güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde trafik yükünün artması ve yollarda çökme/kırılma vb. tahribatlara neden olması, taş ocaklarının yerleşim yerlerinin yakınlığı nedeniyle bölgede sosyal problemler yaratması, bölgede su kaynaklarının kısıtlı olması ve yapılan patlatmaların da yer altı ve yer üstü su kaynaklarını etkilemesi sebebiyle, Kutludüğün, Kıbrısköy, Zirvekent, Kusunlar, Ortaköy ve Bayındır Mahalleleri sınırları içerisinde yer alan ve 1/5000, 1/1000 ölçekli imar planı bulunmayan parsellerde, iş bu karar tarihinden önce madencilik faaliyeti ve buna bağlı yardımcı tesisleri (kırma-eleme, asfalt plent, hazır beton vb.) bulunan işletmeler için Başkanlığımıza kurum görüşü, imar durum belgesi, yapı ruhsatı başvurusu verilmiş/yapılmış olan faaliyetler de dahil olmak üzere;

  • Mevcut çalışan tesislerde planlanan kapasite ve/veya alan artışı ve/veya ilave tesislere
    izin verilmemesi,
  • Bahse konu bölgede yeni yapılması planlanan madencilik faaliyetleri ile bu
    faaliyetlere bağlı yardımcı tesisler için de izin verilmemesi,

Hususlarının onayına ilişkin takdir yetkisi Mamak Belediye Meclisi’ nde olup; Uygun görülmesi
halinde, söz konusu kurum görüşünün Mamak Belediye Meclisinde görüşülerek karara bağlanması Mamak Belediyesi Meclisin yapılan oylama neticesinde oy birliği ile karara bağlanmıştır.

Bir Cevap Yazın